Toplumsal huzursuzluğun artmasıyla birlikte, nice demokratik tepki söylemlerinin su yüzüne çıkartılması elbette ki doğaldır!

Hele hele gündemlerin ana kaynağında adalete ve geçime dair nice dayanılmaz sorunlar varsa…

Hele hele siyasal iktidarda olanların eylem ve söylemleri…

Öz halkına bile bir siyah ve beyaz tersliğinde yansıma yapıyorsa…

Halkın günlük yaşamıyla siyasal iktidarın ileri sürdüğü resmi rakamlar, aynı kavşakta buluşmuyorsa…

Demek ki, o ülkede bir sararma baş göstermiştir!

Demek ki, siyasal iktidardan muhalefete ve de daha nice adreslere kadar bir sararma söz konusudur.

SIRASIYLA:

1-SARI SİYASAL İKTİDARLAR:

Bu iktidarlar gerek tüzüklerinde gerekse meydanlarda halka verdikleri sözleri yerine getirmiyorsa…  Mevcut yasaları uygularken, kişi ve gruplara karşı devletin gücünü farklı farklı uygulayarak bir ayrımcılık yapıyorsa… Bulundukları makamı kullanarak, adalet adına nice yargısız infazlar yaparak, böylece hukuku etkileme yolunu seçiyorsa… Devlet adamlığına yaraşır bir dil kullanarak, çocuklara ve gençlere örnek olacak bir görüntü sergilemek yerine,

Devlet adamlığı ile bağdaşmayan bir iletişimde bulunuyorsa, kimine hakaret edip kimine meydan okuyarak kabadayılık sergiliyorsa… Böylesi siyasal iktidarlar elbette ki, hem millete  ters düşerek, hem de tüm mevzuatlara ve geleneklere ters düşerek tam bir sarı iktidar olurlar! Hele hele bir de devletin resmi rakamlarını millete gerçek anlamda sunmazlarsa…

İşte bu iktidarların iş yaptığı ülkeler sararmaya ve de solmaya mahkumdur.

Buralarda eylemler ve söylemler tutmadığı için, tam bir ‘’SARI SİYASAL İKTİDAR’’ var demektir!

2-SARI SENDİKACILIK VE SARI MUHALEFET:

Son günlerde ülkemizin gündemine oturan, ‘’SARI SENDİKACILIK’’ sloganından yola çıkanların yeni bir söylemi ‘’SARI SİYASAL MUHALEFET’’ oldu.

Nasıl ki SARI SENDİKACILIK, üyelerinin hakkını ararken, kimi işverenlerle siyasal iktidarların değirmenine su taşırsa… Üyelerine söz verip, arka tarafta işveren ve de iktidarlara yalakalık yapıyorsa… Yırtık ceketle gelip, villa ve otomobil sahibi olarak birer sendika ağası olup,

riyakarriyakarsaltanat sürüyorlarsa… Bu sarı sendikacılar gibi bir de SARI SİYASAL MUHALEFET vardır elbette.

Bu SARI SİYASAL MUHALEFET: Önceleri kahraman kahramanca atar tutarlar, sonra da başa gelen iktidarlara adeta bir baston olup çıkarlar… Ne millete meydan meydan verdikleri sözlere bağlı kalırlar ne de savundukları değerlere bağlı kalırlar. Siyasal iktidar ülkeye ne kadar zarar verirse versin, bu SARI SİYASAL MUHALEFETLER asla oralı olmazlar. Sadeceşimdiki koltuklarıyla gelecek seçimde oturacakları koltukları düşünürler o kadar!

Millet ve memleket inim inim inlese de bu SARI SİYASAL MUHALEFET yine de iktidara yağcılık ve yalakalık yapmaya devam eder o kadar! Ya sayısal bir parmakla destek verirler…
Ya da diğer muhaliflere sert çıkıp ahkam keserek destek verirler iktidara! Hele bir de arkalarında ‘’MİLLİYETÇİLİK VEYA İNANÇ’’ üzerinden bir siyasal sömürü rüzgarı varsa…

Öyle bir SARI SARI MUHALEFET yaparlar ki, hem de memleket tamamen sararıp yok oluncaya kadar!

3- SARI MEDYA:

Her siyasal iktidara, yazarak ya da söyleyerek borazan olan nice SARI MEDYA…

Kimi zaman sahibine göre kişneyen bu SARI MEDYA da üstlendiği etik değerlere ve milletle devlete ihanet eden medyadır! Bunlardan da her ülkede var! Özellikle de SARI YURTTAŞLARIN ülkelerinde… Çıkarları uğruna her rezilliğe öyle bir uydu olup çıkarlar ki…

4- SARI YURTTAŞLAR:

Irkçılıkla inançlar üzerinden siyaset yapanlarla ticaret yapanlaradır bu yurttaşlar…

Tarih boyunca her arazide görünen…  Mevki veya zenginlikleri sayesinde oldukça itibar gören yurttaşlardır.

Nice haksızlık ve de zulüm karşısında her daim güçlüden yana yalakalık ve de yağcılık yapan tiplerdir bunlar… Bunlardan da her ülkede var;hem de çokça vardır! Özellikle de az gelişmiş ve eğitim düzeyi oldukça düşük olan ülkelerde vardır!

Ot gelip saman giden bu değer çıkarcıları, ya bir medya grubunu arkasına alarak…

Ya da inanç ve ulusal değerlerimizin arkasına saklanarak ayakta kalırlar. Ne sözlerine güvenilir… Ne de özlerine…

Öğrenmekten korkan, algılama ve yargılama yeteneği olduğu halde bir kuş kadar bile olup bitenlere kafa yormayan nice SARI YURTTAŞLARDIR! Bunları kandırmanın yolu:

Ya Irkçılıktan… Ya da inançtan geçer! Öyle bir taraf olurlar ki…

Neye niçin hizmet ettiklerini asla bilmezler! Ya kulaktan dolma rivayetlere göre…

Ya da korku ve hamaset üzerine tavır alırlar o kadar!

Bunların çok olduğu her ülkede ne huzur olur ne de adalet…

Çünkü bunlar bilim ve akılcılıktan çok, kulaktan dolma hikayelere inanırlar!

Bu yüzden en tehlikeli grup, SARI YURTTAŞLAR grubudur!

Kolay kandırılır, kolay oyalanır bunlar… Ne kumpaslara kafa yorarlar…

Ne de nice zulümlere… Ne yoksulluk üzerinden hesap sorarlar...

Ne de hukuksuzluk üzerinden… Ne demokrasi umurlarında ne de özgürlük ve bağımsızlık…

Böylesi hayati konuları dile getirip, milleti ve devleti düşünenler bile bunların umurunda değildir! Çünkü bunlar SARI YURTTAŞLARDIR!

Bulundukları her ülkeyi sarartan yurttaşlar…

Kimi şekilci, kimi üfürükçü, kimi vurdumduymaz, kimi duyduğunu özellikle anlamaz…

Hele hele Milletle Devletin başına gelenlere de özellikle kafa yormazlar!

İsterler ki başkaları düşünsün onların yerine…

Kendileri sadece oy versin o kadar! Benim oy verdiğim iyidir desin o kadar!

Yeter ki, bir parça kuru ekmek yesin… Yeter ki o kadarına ‘Çok Şükür’ desin!

Çünkü bir başkadır SARI YURTTAŞLAR…

BU SARI YURTTAŞLARIN SARARAN ÜLKESİNDE:

SARI SİYASAL İKTİDARLAR, SARI SİYASAL MUHALEFET,SARI SENDİKALAR VE SARI MEDYA…

VAR OLDUKÇA:

ADALET DE YOK OLUR! EKONOMİNİN ÇAĞDAŞ İŞLEYİŞİ DE…

BURALARA NE ÇAĞDAŞ EĞİTİM GELİR NE DE ÇAĞDAŞ DEMOKRASİ…

BAK ŞEKİL: İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ DÜNYA HARİTASI…