Sarıyer Belediyesi tarafından uzun yıllardır geleneksel hale gelen Sarıyer Edebiyat Günleri’nin 2024 dönemini de geride bıraktık...
Sarıyer Belediyesi tarafından uzun yıllardır geleneksel hale gelen Sarıyer Edebiyat Günleri’nin 2024 dönemini de geride bıraktık.
İstanbul İlçeleri arasında bu organizasyon tüm şehre örnek olmaktadır. Diğer yerlerde bunun gibi düzenli bir benzeri daha yok desem doğru olacaktır. Yıllardır katıldığım fuar ve imza günleri arasında en iyi planlanmış Sarıyer Edebiyat günleri yer almaktadır. Vardığımızda masamız hazır, isimlerimiz yazılmış durumdadır. Bu planın biz yazarlar için önemi büyüktür. Bu düzen, hem yazarın kendisine saygısını arttırır, hem de içsel huzuru ve güveni yaşartır. Sonuçta deyim yerindeyse adam yerine konulma hissini verir; bu da saygıyı doğurur. Çünkü sevginin büyümesi karşılıklı saygı oranında mümkündür. Saygı olmayan yerde; sevgi, su verilmeyen çiçek gibi solmaya mahkûmdur. Hatta bu sevgiye, fuarda hazırlık yapan görevliler bile psikolojik olarak kitaplara ve yazarlara hizmet etmekten bir çeşit mutluluk duyarlar. Çünkü kitap kokusu bile farklıdır. Kitap olan evde bereket bile artar.
Edebiyat günleri kapsamında başta Sayın Başkan Mustafa Oktay Aksu Beye teşekkür ederim. Aynı zamanda değerli çalışmalarında dolayı Sayın Sergül Doğan, Sayın Hüseyin Coşkun, Sayın Filiz Coşkun ve değerli Özcan Aydın hocam da selamlar olsun. Yine imza günü afişimi titizlikle hazırlayıp, arayıp soran Sayın Semra Kaya Uludağ’a da buradan selamlar olsun. Her hizmet önemlidir, her hizmete saygım sonsuzdur, bu yüzden yazmasan bu yazı eksik kalmış olurdu.
Emeği geçen herkes bir teşekkürü çoktan hak ediyor. Kim ne derse desin, insanlık tarihinde; toplumlar yazarına, şairine, eli kalem tutanlara ne kadar çok değer verebilmişse, o kadar değişmiş ve gelişmişlerdir. Çünkü okuyan toplumun farkındalığı gelişir. Okuyan toplum gerçeğin farkına varır.
Gerçeğin farkında olmak ise; güçlünün ve paranın yanında olmak değil, doğrunun yanında olabilmeyi sağlar. Bu farkındalığı olmayan birey ise ne yapar; doğrunun yanında yer alamaz, güçlünün yanında yer alır ve güçlü hatalı da olsa doğru olduğunu düşünür.
Bu anlamda kitap insanın düşünce dünyasına etki eder. Kitap, insanların düşünebilmesini ve hayal kurmasının önünü açar. Kitap okumak, insanın vakit ayırması gereken bir süreçtir. Kitap, insanın hayata bakışını değiştirir. Çevresini ve en önemlisi de kendini tanımasını öğretir. Sadece kendi yaşamını değil, kendinden farklı yaşamların da olduğunu gösterir. Ve edebiyatın en büyük gücü ise, toplumun nasıl yaşadığını en iyi gözler önüne serip, gelecek kuşaklara aktarmasından gelir. Tarihte nice krallar ve zenginler yok olup gitmişler ama yoksulluk içinde sanatını yaratan insanlar kalmayı başarabilmişlerdir. Bu anlamda yazı ve kitap kutsaldır. Kitaba saygısı olmayan hiçbir yerde işler doğru dürüst gitmez. Tüm bunların doğruluğunu Dünya Haritasını okumasını bilirsek bize evrensel doğrular olduğunu gösterecektir.
YAZARA EN İYİ HEDİYE NE OLUR?
Sarıyer Edebiyat Günlerinin şöyle bir özelliği daha var; yetkililer her yazarın masasına uğrayıp hem tanışır, kısa sohbet eder ve hediyesini verirler. Geçmiş zamanlarda çoğu defa bu takdim belediye başkanı tarafından sahnede verilirdi, yazarı tüm izleyenler yakından tanımış olur, hem yazar da bir iki söz söyleme imkânı bulmuş olurdu.
Her yıl devam ettiği gibi bu yılda bizlere hediye edilen yine bir kalem oldu. Kalem de öyle sıradan bir kalem değil, kaliteli ve bir yazarın kullanabileceği güzel bir kalem…
Bu yıl kalem hediyemi belediye başkan yardımcısı Sayın Sergül Doğan’dan almak çok güzeldi, teşekkür ederim.
Yine değerli ziyaretçilerimiz arasında CHP Genel Başkan Yardımcı Sayın Gökan Zeybek vardı. Kısa sohbetine teşekkür ediyorum. (Fotoğrafın sağ tarafında bulunan değerli yazar Şevket M. Oğuz beye de selamlar olsun.)
Her zaman bu tür etkinliklerde bizi hiç yalnız bırakmayan, Sarıyer için çok önemli bir kişi olan, Sarıyer için çalışan, insanları ortak değerlerde buluşturmasını bilen, dernek başkanı, STK yönetici, geçmiş dönem belediye başkan yardımcısı değerli Mehmet Öz başkanıma da çok selamlar olsun. Sayın Mehmet Öz dernek ve siyasi kimliği dışında, her siyasi görüşten, her ilden farklı insanların sorunlarına ortak olup çözüm için çalışan bir değerimizdir.
Yine ziyaretçilerimiz arasında değerli Cem Vakfı başkanı Sayın Musa Özcan Beye de çok selamlarımı gönderiyorum. Sarıyer CHP İlçe Başkanı Sayın Mehmet Kübat beye de buradan çok selamlar olsun.
Yan masamızda bulunan değerli yazar Seda Aksoy Evren ile sohbetimiz de çok harikaydı. Ve hemen yanımızda beliren değerli Doç. Dr. Emir Çapkınoğlu’nu görmekten son derece mutlu oldum. Dünya küçük dedikleri bu olsa gerek. Kimi nerede ve nasıl göreceğini bilemiyorsun ve bir bakıyorsun karşında..
Aynı şekilde yine yan masamda değerli yazar Ayça Özbay ile değerli yazar Zuhal Yiğit hocam vardı.
Ayrıca ziyaretlerinden mutluluk duyduğum değerli Esen Turgut hocama da çok teşekkür ederim.
Ayrıca değerli Şair Mehmet Kılınç, değerli Şair leyla Salbaş, değerli Şair Şengül Yıldırım ile de görüşmenin ayrı bir tadı vardı.
Yine Sarıyer için çok değerli çalışmalar yapmış yazar Sayın Cafer Hergünsel ile kısa sohbetimiz çok güzeldi.
Yine orada değerli yazar Sayın Serhan Asker ve değerli yazar Sayın Murat Bulut hocama da çok selamlar olsun.
Yine bu arada Yaşam Gazetesi’nin çok değerli muhabiri Sayın Fidan Uğur’ görmekte çok güzeldi.
Yine Sarıyer habercilikte toplumun sevdiği değerli Rukiye Ay hocama da burada selamlar olsun…
Kısa Notlarım:
1. Orta öğretim okullarına fotoğrafçılık dersi konulmalı. Çocuklar nasıl fotoğraf çekilir, görsel nasıl ayarlanır, diyafram önceliği nedir, enstantane modları nasıl kullanılır, ayarlamada altın oran nedir? Bunları orta liseyi bitiren herkes öğrenmeli. Herkes fotoğraf çekiyor ama güzel çekim yapabilen pek yok!
2. Yıllardır orta öğretimde müzik dersi var, hangimiz bir müzik aletini çalmasını öğendik? Bırakın müzik aletini, müziğin nasıl lortaya çıktığını, büyük bestekârlar kimlerdir, nota bilgisi nedir? Hangimiz biliyor, hiç birimiz. Ya da kaç müzik öğretmeninin bir bestesi, notaya döktüğü bir şiir var?
3. Edebiyat ya da Türkçe öğretmenlerinin yüzde kaçının yazdığı bir öyküsü, bir hikâyesi, bir şiiri var? Hangi beden öğretmeninin spor dalında bir lisansı var? Sporun ana kurallarını yine hangimiz öğrendi?
4. Ne demiştim; her şey değişmiş ama eğitim sistemi ve öğretme teknikleri değişmemiştir.
5. İlk not sisteminin nasıl ortaya çıktığını geçtiğimiz hafta yazdım, bunu merak edip öğrenip öğrencisine anlatmış olan kaç öğretmen var?