Cumhuriyet; Ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli sürelerle kendi içinden seçtiği milletvekilleri aracılığı ile seçtiği devlet biçimi olarak bilinir, hükümet ve devlet başkanı da belli sürelerle bu seçimin bir parçasıdır.

Egemenlik hakkı,  bir kişi veya bir aileye ait olduğu oligarşi kavramının zıttı dır.

Cumhur;  Cemiyet, toplum, kamu anlamına yani çok sık kullandığımız halk anlamına gelir.

Ülkelerin önemli gün ve bayramları vardır ama biri resmi olarak en önemlisidir. Bu en önemli günde devlet başkanı tarafından içerde ve yurt dışı temsilciliklerinde resepsiyonlar verilir.

Ülkenin en önemli (siyaset, sanat, spor vs.) kişiler ve ülkelerin  temsilcisi diplomatlar resepsiyona davet edilir. Yurt dışı temsilcilikler büyük elçilerde ülkenin bu  kutlaması yapılan en önemli resmi gününde de resepsiyonlar yapar.

Türkiye’nin en önemli günü ulusal baz da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’dır.  Onun için bir buçuk gün resmi tatildir.

Yani bu zamana kadar böyle idi (dilerim böyle de devam eder).

Ama…

Cumhuriyetin kazanımlarının bir bir yok edilmeye başlaması…

Adamın biri çıkıyor Cumhuriyet’in değerlerine,  Cumhuriyeti gerçekleştirenlere, ülkeyi çağdaşlığa doğru götürenlere ağzına geleni hatta sinkaflı sözlerle verip veriştiriyor.  Soruşturma yapılıyor gibi mizansenle geçiştiriliyor.

Adamın biri Kurtuluş Savaşı’nda ‘’keşke Yunan kazansaydı ‘’ diyor, tv programlarına çıkıyor.

Bu hakaret ve saldırılar o kadar çok ki yapanların yanına adeta kar kalıyor.

Bu en önemli gün tasarruf adı altında zayıflatılmaya köreltilmeye dönük muameleye maruz kalıyor.

Acaba yerine…

En Değerli Günümüz Kutlu olsun.  Nice 29 Ekim Cumhuriyet Bayramlarımıza…