Hayatlarımız hep yamalı, gönüllerimizde öyle.
Dost bildiklerimiz yaralamış bizi...
Ve bizde sırtından vurmuşuz sevdiklerimizi
Biten her dostlukta çoğalmış gönlümüzün yaması ve
Her ayrılıkta biraz daha kanamış yaramız.
Yaşadığımız kentlerde böyle, insanlar gibi yamalı...
Bir bakın her gün yürüdüğünüz yollara...
Bir bakın caddelere, sokak aralarına...
Kaldırımlara bir bakın akşam giderken...
Her yanımız yamalı, her yanımıza ek yapılmış...
Çürüyen, eskiyen, kanayan ne varsa üstü örtülmüş, saklanmış..
Olduğu gibi kalan hiç bir şey yok…
Çevrenize bir bakın,
Yetiştirdiğiniz çocuklara bir bakın..
Gelin ettiğiniz kızlarınıza bir bakın, iyi bir dişi kuş yetiştirebildiniz mi?
Adam yaptığınız erkek çocuklarınıza bir bakın, nasıl çocuklar yetiştiriyor
Babanız gibi bir baba olabildiğiniz mi?
Akrabalarınıza bir bakın…
Hangileri dargın, hangileri küs birbirleriyle
Annenize babanıza bakın ne kadar memnun sizden,
Koynuna çırılçıplak girdiğiniz kendi eşinize bakın
Yaratabildiniz mi sevgi dünyanızı?
Ne kadar mutlusunuz onunla?
Onun gönlünde yeriniz ne kadar, ne kadar yakın, ne kadar uzaksınız?
Var mı sakladığınız sırlarınız?
Ya da sizin bilmediğiniz neler var
Kaç yamalı dikiş var yüreğinizde üstünü örttüğünüz?
Kaç çizik, kaç eziklik saklıyorsunuz içinizde?
Kaç damla gözyaşı saklı gözlerinizde?
Kaç yamalı gömlekle dolaşıyorsunuz insanların içinde...
Bir bakın, kendinize bir bakın,
Görünen siz misiniz yoksa yamalarınız mı?
Kendinize bir bakın,
Kaç kitap okudunuz?
Ne kadar aydınlatabildiniz düşüncenizi?
Neyiniz var geriye bırakabileceğiniz?
Hangi mevsimin güneşinde yandınız?
Hangi baharın rüzgârında savruldunuz?
Denizlere bir bakın, ne kadar uzağını görebiliyorsunuz?
Birde ayakkabı topuklarınıza bir bakın, toprağa nasıl basıyorsunuz?
Saçlarınıza düşen yağmuru ne kadar sevdiniz?
Kaç gecenin karanlığında gökyüzü seyrettiniz?
Ve sizde, hızlıca kaydınız mı gökten kayan bir yıldızla?
Hiç bir işiniz yokken, günde kaç dostunuzu aradınız bir merhaba demek için..
Tepelerin ardında solan güneşin kızıllığında giden güne yandınız hiç?
Kendinize bir bakın, kendinizi nasıl görüyorsanız dünyada öyledir...
Kendi yamalarınıza bir bakın..
Unutulmasa da hatırlanmayacak kadar sağlam olmalı yamaların dikişleri...
Yoksa olur olmadık yerde açılır ve kanar yaralar...
Ve her daim hazırda bulunmaz, ne iğne ne iplik ne de çuvaldız
Çalıştığınız iş yerinize bir bakın,
Yöneticinize bir bakın...
Sizi yönetenlere bir bakın
Babasının çiftliği gibi masasını kullanan yok mu aralarında...
Bir onların yaşamına bakın, birde kendi yaşamınıza...