Korona virüs pandemisi ilebirlikte reel sektör üretim çarklarının tekrardan dönmesi için yeni arayışlar içerisinde yeni projeler üretip yeni hikayeler yazmaya devam etmektedir. Bu yeni hikâyenin adı İzole Üretim Üsleri. Peki nedir bu izole üretim üsleri. Nerede kurulacak, kim kuracak ve amaçları ne olacak. Türkiye ekonomisine mikro ve makro düzeyde ne kazandıracak. Bu virüsten sonra insanoğlunun başına başka virüs belası geldiğinde bu izole üretim üsleri ne fayda sağlayacak.

Bu izole üretim üssü herhangi bir salgında kapılarını kapattığında kendi kendine her açıdan yetebilen bir konuma sahip olacak. Bu projeyi ilk dillendiren bundan 7 sene önce Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) tarafından Orta Ölçekli Sanayi Bölgeleri olarak yola çıkılan bu proje daha sonrasında İzole Üretim Üssü olarak değiştirilerek hayata geçirildi. Bu projeyi destekleyen bakanlıklar, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gerekli olan tüm izin ve desteklerini yerine getirdiler.  Bu projenin en can alıcı kısmı ilk başta sanki bir organize sanayi bölgesi gibi algılanabilir. Ama ne Organize Sanayi Bölgesi ne de Endüstri Bölgesi değil. Burası tamamen insanların hem çalışıp hem de yaşam alanlarının olduğu bölge.  Bunun ilk uygulaması önümüzdeki aylarda bölge olarak Tekirdağ il sınırları içerisinde hayata geçirilecektir. Toplamda 4 adet planlanan bu üsler yakın zamanda ekonomik hayata geçirilecektir. Tahmini 1000 kadar çalışan ve onların 4500 kişiye yakın aileleriyle yaşayacaklardır. Herhangi bir virüs salgını tehdidi karşısında kapılarını kapatıp gerekli izolasyonu sağlayıp karantina bölgesi olma özelliğine sahip olacaktır. Ayrıca en önemli bir amacıda üretimin kesilmeden devamlılığının sağlanmasıdır. Burası hem Üretim Üssü hem de Yatırım üssü olarak kullanılacaktır. 

Peki,bu üssün içerisinde neler olacak dersek; izole steril üretim üsleri, her türlü krizde çalışılabilecek ortam, işçiler aileleri ile birlikte ikamet edecekler, sağlık tesisleri olacak, nitelikli eleman yetiştirilmesi için mesleğe yönelik eğitim imkanları, depolar, antrepolar,üretim ve ticaret zincirinin tüm halkaları, alt yapı, üst yapı, arıtma tesisi, yurtlar, binalar ki binalar 8,5 şiddetinde depreme dayanıklı 300 yıllık ömrü olan tesisler mevcut olacaktır.

Biraz da sosyal yaşama değinelim.  Mağazalar, akaryakıt istasyonları, bankalar, kargo firmaları, marketler, restoranlar, tiyatro, sinema, eczane, sağlık ocağı, kreş, ana okul, okullar, ibadethaneler, spor sahaları vs.

Böyle bir projenin finansmanı nasıl olacak derseniz,MÜSİAD’ın liderliğinde yatırım girişim sermayesi ve katılım bankaları aracılığı ile gerçekleştirilmiş bulunulmaktadır. Buradaki asıl en büyük hedefi Üretim-Ticaret-Yatırım (productionsandsupplyingcluster) olarak tanımlayabiliriz.

Ülkemize hayırlı olmasını diler, diğer projelerinde biran önce hayata geçirilmesini, üretimin çarklarının dönmeye başlayıp, üreten, üreten ve yine üreten bir toplum olmayı hedeflerimizin birinci sırasına almamız gerekiyor.

Cem ÖZVARDAR

İKÜ İİBF Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü

Öğretim Görevlisi

KAYNAKÇA;

1)MÜSİAD(Müstakil Sanayici Ve İş Adamları Derneği)(Genel Başkan Sayın Abdurrahman KAAN)

2)Dünya Gazetesi Handan Sema Ceylan 12.05.2020