Sadece laf üretilen bir ülkede;
Övünülecek ne var ki?..
Yerlerde sürünen sosyal barışla mı övüneceksiniz?
Ayrışan toplumun bölünmüş haliyle mi?..
Yanlış ve doğrunun yer değiştirmiş haliyle mi övüneceksiniz?

Yoksa, korkak ve ürkek TV'leri borazan yaparak:
Karayı ak, yaşı kuru yapan baskı iletişimiyle mi övüneceksiniz?
Sahi, övünecek neyiniz var acaba?
Ekonomiye mi katkı yaptınız? Demokrasiye mi?
Her şey gün gibi ortada işte.

TV TV dolaşıp gerçekleri saptırma işi ancak bir yere kadar...
Ülkeye sağlıklı bir hizmet yapılmadığı gibi, tam tersine, sağlıklı giden
ne varsa ya ters yüz edilmiştir.

Ya da yoluna taş konularak devre dışı bırakılmıştır.
Yalan mı?
Öyle müteahhitleri zengin edecek, kısa günün köşe dönme işiyle ekonomi oluşmaz.
Yol yol, köprü köprü beton dökmekle de olmuyor bu işler biline...

Türkiye, geleceğe borçlu gidiyor.
Türkiye, bir ekonomik çıkmaz ile bir sosyal çöküşün eşiğine oturdu artık.
Ortalıkta böylesine ciddi sorunlar varken;
Her şeye kılıf bulup, birilerini suçlamanız boşuna...
Her sabah bir hedef ayarlayıp, Türkiye gündemini o hedefe kilitleme
uğraşınız boşuna...

Meydan meydan, ''BUNLAR BUNLAR...'' deyip, sağa sola taş atmanız boşuna...
Hatta ve hatta yerle seçimde yüzde 50'nin üstünde oy alsanız bile boşuna...
Çünkü Türkiye'nin acı gerçeği asla balçıkla sıvanmaz.
Çünkü hem montaj demokrasiniz, hem de montaj ekonominiz ancak buraya
kadar geldi.
Bundan sonra kimseden olup bitenleri gizleyemezsiniz!..

Sosyal iletişim ağlarına kara ve kapkara bezler de çekseniz...
Adalet kurumlarına istediğiniz yöntemi de getirseniz artık boşuna...
Çünkü bu ülkenin gerçek montajı ortaya çıktı:
Biri montaj demokrasi, diğeri de montaj ekonomidir.
Adalet ile demokratik gidişata bakarken her şey apaçık görünüyor.
Vatandaşın gelir durumuna bakarken her şey çok açık görünüyor.
Çünkü bu ülkede ne adalet var, ne de kalkınma!..
İkisi de montaj...
Montaj demokrasinin üstünü örterek ilerlediği işler...
İlerleyerek gelindiği nokta;

Bu noktadan sonra oy oranları hiç de önemli değildir.
Artık oyalanan ve de kandırılan köyün halkı uyandı.
Artık yatsı vaktidir biline...
Ne kadar mum varsa, sönme zamanıdır.

Demek ki montaj demokrasi ve montaj ekonomiyle buraya kadarmış.
Açılan sandıklarla sayılan oyların yüzdesi ne olursa olsun:
Yine de gerçekler çıplak gezecektir.
Hem ülkenin hem de halkın gerçekleri...