Siyasilerimiz, ‘’15 Temmuz’da demokrasimiz kazandı, bu bir zaferdir’’dediler mı?
Evet.
‘’Eksik bir darbe kalkışması bastırılarak;
Milletin demokrasiye bağlılığı bir kez daha kanıtlandı’’ dediler mi?
Evet.
‘’Bu da başka bir kurtuluş günüdür’’ dediler mi? Evet.
Tüm siyasal söylemler, ‘’Egemenlik Milletindir’’ üzerine değil miydi?
Evet.
Fikir ve düşünce özgürlüğü adına bazı TV’lere methiyeler dizildi mi?
Evet.
Darbe karşısında, gerek Meclis’te gerekse her bir yerde dimdik ayakta duran siyasilere övgüyle teşekkürler edildi mi?
Evet.
Kısacası, ‘’15 Temmuz’da Cumhuriyet ve demokrasinin kazanımları kurtarıldı’’ Dediler mi?
Evet.
Buraya kadar hep evet… Evet… Evet…
Peki, şimdi de 15 Temmuz sonrasına gelelim:
Cumhuriyet ve Demokrasi’de ilerlemeler kaydedildi mi? HAYIR.
Medyamız bağımsız ve özgür bir kıvama sokuldu mu? HAYIR.
İsteyen gazeteci istediği gibi konuşup yazabiliyor mu? HAYIR.
İktidara ters düşenlerin güvencesi var mı? HAYIR.
Adaletimiz tarafsız ve bağımsız hale getirildi mi? HAYIR.
TBMM’deki siyasi partiler, millet yararına sağlıklı yaslar çıkardı mı? HAYIR.
TBMM, demokratik kurallar adına daha da güçlü hale getirildi mi? HAYIR.
Muhalif parti başkanlarıyla Millet Vekilleri hapisten kurtuldu mu? HAYIR.
Demokratik kitle örgütleri tam olarak işlevini yapabiliyor mu? HAYIR.
Devletin kurum ve kuruluşları daha güvenilir hale getirildi mi? HAYIR.
Adalet ve emniyet birimlerindeki kargaşalar sona erdi mi? HAYIR.
Ülkeye sosyal barışla sosyal adalet hâkim oldu mu? HAYIR.
Ülke ekonomisinde gelişme sağlanarak, vatandaş refaha erdirildi mi? HAYIR.
Dış politikamız tavana doğru tırmanışa geçti mi? HAYIR.
Şu 24 saat iktidar lehine yayın yapan medya kuruluşları değişti mi? HAYIR.
Muhalif olan kim varsa, onlara çamur atarak onları ihbar etmekten vazgeçtiler mi? HAYIR.
Ayrıştıran siyaset sona erdi mi, kolay gözaltı ve tutuklamalar bitti mi? HAYIR.
Muhalif siyasiler, huzur ve güven içinde fikir ve düşüncesini açıklayabiliyor mu? HAYIR.
İşsizlik bitti mi? Sabit gelirlinin ücreti arttı mı? HAYIR.
Çiftçiler tarlasına döndü mü, esnafımızın yüzü güldü mü? HAYIR.
Tüm eğitim birimlerimiz çağdaşlıktan nasibini aldı mı? HAYIR.
Darbeli YÖK kaldırıldı mı? HAYIR.
Tüm öğrencilerin bunalımlı eğitimi ve mezuniyet sonrası işsizlik sorunu çözüldü mü? HAYIR.
Akademisyenlere yapılan kıyım ve şiddet azaldı mı? HAYIR.
Şehitlerimiz azaldı mı? Ocaklara düşen ateşler söndü mü? HAYIR.
Ülkenin her bir köşesine iş ve aş kapısı olacak yatırımlar yapıldı mı? HAYIR.
Hayırlar o kadar uzun ki, en iyisi burada nokta koymak...
Çünkü devleti yönetimine dair karne, hep sıfırlı notlarla doludur.
Zaten İki köprüyle beş yoldan başka bir şey de yok ortada?..
İşte memleketle milletin gerçek ve çıplak görüntüsü…
Sahi, memleketin son manzarası böyleyken; 15 Temmuz’da kurtulan neydi?