CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, ‘GAZİ MUSTAFA KEMAL’ deyip, ATATÜRK demeyince, yerinde ve de isabetli eleştirilerin hedefi oldu!

Yaptığı açıklamada: ‘’ Bunun kişisel bir tercih olduğunu ve isimlerin belirli alışkanlıklara göre kategorize edilmesine karşı olduğunu’’ ifade etti.

ÇOK YAZIK!.. ÇOK AYIP ELBETTE!

TAM DA BURADA DERİZ Kİ, ÖNCE CAN… SONRA CANAN…

CHP KENDİSİNİ GÖREVDEN ALMADAN…

KENDİSİ GÖREVDEN ‘ÖZÜR DİLEYEREK…’ AYRILMALIDIR!

AYRILMAZSA DA CHP HEMEN GÖREVDEN ALMALIDIR!

Bugünden sonra Canan Kaftancıoğlu ile CHP…

İkisiyle de İstanbul asla yan yana gelemez!

Bu bir tarihi uyarı olmalı!

Bu uyarıyla kimi uyurgezerler artık uyanarak kendine gelmelidir!

Çünkü CHP, her zaman olduğu gibi, bugün de bu milletin ve devletin güvencesidir!

Çünkü bu güveni sarsarak millete ve devlete zarar verenlere asla bu partide yer verilmemelidir!

‘Ben böyle düşünüyor böyle ifade ediyorum’ yaklaşımı, ne bir demokratik çerçevedebirilerine güvence olmalı…

Ne de CHP’nin tarihi misyonunu sulandırmalıdır!

Eğer CHP, Kaftancıoğlu için en kısa zamanda gereğini yapmazsa çok şey kaybeder çok…

Dahası, nice çağdışı gerici akımlar bile CHP’yi artık ciddiye almazlar!

Burada öncelik ‘CAN’ için olmalı…

Çünkü BU CAN CHP’NİN VARLIK NEDENİDİR!

Sonra da CANAN olmalı ki… Bu da yaptığı hatayla CHP’nin son gidenidir!

Sahi, acemi ve reşit olmayan bir toy siyasetçi bile böylesine hata yapmaz!

Elbette ki, CHP il başkanı olarak ayıp etti!

Elbette ki, söz konusu olan ATATÜRK’TÜR!

Elbette ki ATATÜRK, asla ve asla belirli alışkanlıklara göre kategorize edilenlerden biri olamaz!

Canan Hanım, en büyük ilimizin CHP başkanı olarak bunu bilmez mi?

Yoksa, şu eski sığ solculara mı özendi?

Çünkü bu ifadeler, 1970’li yılların başında bizim okulda ve yurtlarda duyduğumuz ifadelere çok benziyor.

O günlerde CHP’yi beğenmeyen, ancak sonra CHP’yi mumla arayan; Ayağı yerden kesik solcuların ifadeleriyle aynı kıvamda!

Sözde solcu, özde laf tüccarı olanların ifadesine çok benziyor!

Hani şu zoru görünce sırra kadem basanlar var ya onların…

Çünkü onları, yıllar sonra ne emek dünyasına katkı sağlarken gördük!

Ne de demokrasi ve de özgürlükler adına diğer etkinliklerde…

Çünkü o adreslerde her daim var olan birkaç kişiden biri, tam da bu yazıyı yazandır! Bu biline…

12 Mart 1971 ile 12 Eylül 1980 Faşizmine karşı en önlerde…

Önce öğrenci olarak, sonra da emek dünyasında yönetici olarak yer aldık!

51 yıldan beri, demokratik gelişmelerin içinde yaşadığımız bu İstanbul’u

Ne Canan Kaftancıoğlu bizden çok iyi tanır!

Ne de onun bedeni CHP’de aklı başka yerde olan dostları çok iyi tanır!

Bildiğimiz kadarıyla Canan Kaftancıoğlu da yakın geçmişte CHP dışı arayışlarla çok meşgulmüş çok… Kendileri ve de partide görev alan kimi dostları elbette!

48 yıllık bir CHP üyesi olarak belirtmeliyim ki…

CHP’nin nice isimsiz kahramanı, nice vefakâr sevdalıları adına belirtmeliyim ki…

CHP için her seçimde hamal gibi çalışan, nice can CHP’liler adına belirtmeliyim ki…

Son İstanbul Belediye Seçimi, haksızlığa isyan eden duyarlı İstanbulluların oylarıyla kazanıldı!

AKP’nin dayanılmaz yanlış beyanlarıyla dayanılmaz uygulamalarına ‘HAYIR’ diyen, tüm demokrat ve duyarlı İstanbulluların oylarıyla kazanıldı!

İMAMOĞLU’NUN, güven veren duruşu ve de sempatikliği ile kazanıldı!

AKP’ye muhalif olan çoğunluğun, parti ayrımı yapmadan sandığa giderek ‘İMAMOĞLU’ için oy kullanmaları sayesinde kazanıldı!

Bu kazanılan seçimde: CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın fazlaca bir etkisi olmadığını…

Her 10 İstanbulludan 9’unun Canan Kaftancıoğlu’nun adını bile bilmediğini…

Burada belirtmekte fayda vardır!

Esen bir seçim rüzgarından pay çıkararak, yüksekten uçanlar…

Asla CHP’nin en yüce değerlerine ters düşmemelidir!

Eğer varsa… Ki var; Bunun için de gereği derhal yapılmalıdır!

ÖNCE CAN… SONRA CANAN…

,