Avusturya'da; ''Size 77 Milyonun selamını getirdim.'' Dedi.
Yanımızda oturan vatandaşa sorduk:
-'' Kardeş, Başbakan Erdoğan Avusturya'da size 77 Milyonun selamını
getirdim demiş. Siz selam yolladınız mı kendisiyle?''
-'' Yok yok... Ne zaman aradı ki?..'' Dedi.
Nasıl olsa, tek kişinin etkileme yöntemine bir acayip borazan olan medyamız var.
Yöneten ve yöntem aynı...
Devlet kurumlarını, sözde özelleştirme adı altında kimi yandaşlara ucuz
ucuz tekmeleyip yola saldığı yöntemde olduğu gibi.
Devlet Kurumlarını, başta ordu, eğitim ve yargı olmak üzere; en saygın
olmaktan çıkartıp, en tartışılır, en zayıf ve en zavallı seviyeye
çektiği yöntemde olduğu gibi.
Tekme üstüne tekmeler atarak, nice devlet kurumlarını işlemez hale
soktuğu o bilinen intikamcı yöntemlerde olduğu gibi.
Sormak gerek:
''Milli İrade'', yani kendisini seçen bu millet; ''Acaba kendilerini
devlete tekme atsın diye mi seçti? Acaba tekmele de tekmele sloganları
altında mı seçti?..
Sahi, hiç ayakta kalan ve dik duran bir devlet kurumu var mıdır?..
Üniformalı ve üniformasız tüm kurumlar tekme üstüne tekme yemedi mi?..
Türk Ordusu tarihinin en büyük darbesini yemedi mi?..
Türk Yargısı hiç bu kadar çelişki ve yandaş yanlışı içine düşmüş müydü?..
Hiç Türk eğitimi bu dönemde olduğu kadar, böylesine bir tekmeyle
bilimsel ve çağdaşlıktan uzaklaşmış mıydı?..

Sonuç; İki büklüm bir Türkiye... Diz üstü çökmüş bir Türkiye...
Peki ya millet?.. Millete de tokat üstüne tokat atıldı elbette.
Kimi zaman en tepedekinden meydanlarda tokat atıldı.
Kimi zaman da devletin güvenlik güçleri tarafından tokat atıldı.
''Milli İrade'' diyenler, bu iradenin sahibi olan bu milleti tokatladı.
Özgürlüğüne el koyarak, ekonomik hayatına çıta kıyarak, demokratik
yapılanmasına kelepçe vurarak, seçme ve seçilme hakkına barajlar
koyarak tokat attılar.

Tarlada ve fabrikada nice tokatla korkutup sindirdiler.
Meydanlarda nice baskılarla, nice hapis damlarıyla tokatlayıp susturdular.
Dahası, bir inanç şemsiyesi altında yapılan dar siyaset yüzünden;
şemsiye dışı tutulan herkese tokat atıldı herkese...
Mezheplere ve de daha nice sosyal normlara...
Siyasi duruşu farklı olanlara...
Sömürüye karşı hak ararken, haklı olanlara...
Vatanını ve milletini kendisinden daha çok seven her kim varsa tokatlandı.
Yalan mı?..

DEVLETE TEKME...
MİLLETE TOKAT attılar.

İşte devlet, işte millet... İkisi de ortada.
Birinin başı eğik, diğerinin boynu bükük...
Çünkü bu reçeteyi yazanlar, bilerek yazdı.
Bu çözülme reçetesinde;
Bizden-Sizden... Böl-Parçala... Tele- Kandırmaca...
Devlet Baskısı... İftiralar... Kumpaslar... Üfürükten Gündemler...
Her olguya bir aldatma kılıfı yer alıyordu.
Çünkü bu reçete;
Suudi Kralı ile emperyalist dünyanın BOP reçetesiydi.
Onların saltanatını koruyan, ancak Türkiye'yi bölüp parçalayarak yerle
bir eden reçete...

DEVLETE TEKME, MİLLETE TOKAT REÇETESİ...
Hal böyleyken;
Avusturya'da ''size 77 Milyonun selamını getirdim'' dediği ülke Türkiye mi?..