DEMOKRASİ ŞEHİTLERİ
Aydınlık bir gelecek için doğdu güneş Aydın’dan
10 yılda taşı toprağı işlendi uzaklar yakın oldu sen gelince
Bütün vatanın her evladı mutlu oldu, mutlu yaşadı
10 yıl sürdü bu rüya yine kara bulutlar çöktü ülkemin üstüne
İç-dış düşmanlar birlik olmuş ülkemi çıkardılar raydan
Adnan Menderes ve arkadaşları
Cumhuriyetin tek demokrasi şehitleri
Başbakanı bakanları idam edildiler savunma hakları verilmeden
Demokrasi şehidimiz ülkemizin unutulmazları
Rahat uyuyun ülkemiz emin ellerde bir bir gerçekleşiyor idealleri
Adnan Menderes, Başbakan
Fatin Rüştü Zorlu, Dışişleri bakanı
Hasan Polatkan, Maliye bakanı
Rahmetle, minnetle yad ediyorum
22 Eylül 2019 - Çakırbeyli Çiftliği - AYDIN
ENVER ŞENGÜL
AYDIN
Aydın Ege Bölgesi’nin ve Türkiye’nin önemli illerinden birisidir. Nüfusu 2020 itibari ile 1 milyon 120 bin 156’dır. 17 ilçesi vardır. İsmini kıyısı bulunduğu Ege denizinden almaktadır. Asıl Ege-kıyı Ege ve iç Batı Ege Anadolu olmak üzere iki bölgeden oluşmaktadır.
Ulaşım noktasında karayolları bağlantılarının yoğundur. Aydın ilinin demiryolu ağı deniz kıyısındaki Söke’den İç Anadolu’ya doğru en uç sınırı olan Buharkent ilçesi’ne kadar 135 km’dir. Havayolu ulaşımı Adnan Menderes Havaalanı aracılığı ile mevcuttur. Aydın ilimiz tarım ve turizm bakımından Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Arazinin %50’si tarıma elverişli olup Büyük Menderes Nehri’nin suladığı ovalarda pamuk, incir, üzüm ve diğer tarımsal ürünler yetiştirilmektedir. Eğitimde okuma oranı %98 olup Adnan Menderes Üniversitesi bölge halkına hizmet vermektedir. Turizm bakımın en yoğun iki ilçesi Kuşadası ve Didim’dir. Ayrıca buraları Türkiye’nin en büyük yat limanlarına ev sahipliği yapmaktadır. Kuşadası’nda 630 yat kapasiteli, Didim’de de 508 yat kapasitesi ve 600 adette kara kapasitesi bulunmaktadır. Ayrıca Didim sağlık problemleri yaşayan, kalp rahatsızlığı çekenler için önemli bir turizm şehridir. Denizi, yeşili ve havası hastalar için tedavi edicidir. Bu sebeple çok göç almaktadır. Yüz ölçümü 8116 kilometre karedir. Yoğunluk Türkiye ortalamasının çok üstünde olup %140 kişi/kilometre kare düşmektedir.
Pamuk üretiminde Türkiye’nin 2. Büyük üreticisi, incir üretiminde Türkiye 1. büyük üreticisi ve zeytin üretiminde de Türkiye’nin 3. Büyük üreticisi olmasına rağmen İzmir ve Denizli gibi iki tane sanayi şehrinin ortasında sanayileşememiştir.
Bu 3 ürün özelinde devletin teşvik vermesi yatırımcıyı bu bölgeye yönlendirebilir.
1.) Merkez esnafın geçim kaynağı Adnan Menderes Üniversitesi’dir. Yeni fakülteler ve yeni bölümler açılarak öğrenci nüfusu artırılırsa esnaf desteklenmiş olacaktır.
2.) Verimli arazi bakımından zengin bir olan Aydın ili, sulama birliklerinin desteklenmesi, çiftçinin teşvikler ile korunması durumunda kendi kendine yeten bir şehir olacaktır.
3.) Şehrin en büyük problemi termik santrallerdir. Hava kirliliği ve yeraltı sularında yaptığı tahribat neticesinde hem kronik hastalıklar çoğalmış hem de tarımsal verimlilik düşmüştür.
TARİŞ
Tarım Bankası ile İş Bankası’nın ilk hecelerinin birleştirilmesiyle oluşan TARİŞ Ege bölgesi için ilk kooperatifleşme sürecinin başlangıcıdır. TARİŞ incir, üzüm, pamuk ve yağlı tohumlar tarım-satış kooperatif birlikleri Türkiye kooperatifçiliğinin tarihsel gelişim sürecinde önemli bir yer tutmaktadır. 29 Ocak 1912’de Germencik’teki 4 Şubat 1912’de ise Aydın’da Egeli incir üreticilerinin gerçekleştirdikleri üretici kongrelerinde Ege bölgesinde tarım satış kooperatiflerinin kuruluşuna gidecek ilk adımı attılar. 1913’te Necmi Topçuoğlu, Kazım Nuri Çöriş, Ahmet Sarı ve arkadaşları üreticilerin yaşamış oldukları problemleri görmüş, tek çözümün kooperatifleşmek olduğunu anlamışlardır.
9 Ekim 1935 tarihinde tarım-satış kooperatiflerinin birlikleri kurulmuştur. 1949 yılında 2034 sayılı yasanın incir ve üzüm tarım-satış kooperatiflerinin yanında İzmir incir, üzüm, pamuk ve zeytinyağı tarım-satış kooperatifleri oluşturularak uzun yıllar Ege bölgesinde TARİŞ kooperatifler birliği olarak üreticilerin haklarını savunmuş ve büyük bir istihdam kaynağı sağlamıştır. Gel gör ki 2000 yılında çıkarılan bir kanunla özerkleştirilerek tüm kaynakları kesilen, TARİŞ üzerinde oynanan oyunlar sonuç verdi. Dünya Bankası’nın dayatması ile yardımı kesilen TARİŞ hem ekonomik açıdan hem de idari olarak çok zor günler geçirmiştir. Devlet yetkilileri eliyle Dünya Bankası ile masaya oturtulan ve kredi almak zorunda kalan TARİŞ şimdi de parçalanıyor. 2000 yılındaki yasanın ardından TARİŞ'te ipler yavaş yavaş Dünya Bankası'nın eline geçti. TARİŞ'in önce kaynakları kesildi. TARİŞ ürün alımları için kredi arayışına çıktı. Ve devlet yetkilileri Dünya Bankası'nı adres gösterdi. Borçlanma karşılığında, Banka, üreticiden alınacak ürün miktarının azaltılmasını istedi. Ve ürün alımları Dünya Bankası uzmanları tarafından denetlendi. Borçlandırılan, kaynaksız bırakılan, 4 birlikten oluşan TARİŞ şimdi de parçalanma noktasında. TARİŞ üzerinde oynanan oyunlar 2000'de 17 Tarım Satış Kooperatifi için çıkan Yeniden Yapılandırma Yasası ile başladı. Dünya Bankası dayatması ile çıkan Yasayla 17 Tarım Satış Kooperatifi özerk hale getirilerek, devlet desteği kesildi. TARİŞ'e genel müdür ve yönetim kadrolarını atama hakkı verildi. Ancak bu süreçte TARİŞ'e Dünya Bankası müdahalesi bitmedi. Yasa ile kurulan Tarım Satış Kooperatifleri Yeniden Yapılanma Kurulu, TARİŞ'in belirlediği pamuk alım fiyatlarını yüksek bularak, fiyatın düşürülmesini isterken, TARİŞ'i tehdit etmişti. Bu süreçte Zeytin ve Zeytinyağı Birliği, TARİŞ birliklerinin ürettiği ürünlerin pazarlamasını yapan Ayma şirketinden ayrılarak, TARİŞ Zeytin AŞ isimli bir şirket kurdu. Birlik, yurtiçi ve yurtdışında Ta-Ze adı altında kendi mağazalarını açarak ürünlerini buralarda satmaya başladı. Ancak TARİŞ'teki asıl fırtına TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği'nin 28 Şubat'ta yapılan genel kurulunda, üç birliğin de farklı bir personel politikası izleme kararı almasıyla koptu. Genel Kurul'da Birlik kendi genel müdürünü seçme kararı alırken, Zeytin ve Zeytinyağı Birliği yönetimi, TARİŞ bünyesinde ortak kullanılan satın alma, halkla ilişkiler, bütçe, finansman, hukuk müşavirliği ve Ankara temsilciliği kadrolarının da ayrılması kararını aldı.
O tarihte çıkarılan kanun ile paramparça edilen TARİŞ bugün çok zor durumda ve üreticinin milli haklarını koruyamamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin biran önce bu konuya el atıp Ege Bölgesi’nde ve Aydın’da yaşayan insanları hem tarıma yönlendirme hem de daha verimli ürünler almak açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığımızın biran önce konuya el atmasını ümitle bekliyorum.
Not: Yazımın içerisindeki bazı bilgiler Evrensel.net’ten alınmıştır.