Erdemsiz insanın yaptığı her şeyin sonunda bir sıkıntı olacaktır.
Dünya’nın ilk tıp doktoru kabul edilen, Yunan filozof ve modern tıbbın temelini oluşturmuş, MÖ 460- 377 döneminde yaşamış olan Hipokrat; “Tıp sanatını ahlaksızlara öğretmeyin” demiştir.
Bu anlamda yaşamın en önemli tarafı, insana – insanlığa hizmet etmekten gelir.
*
Para kazanmak için mesleğini kötü kullanan her kim olursa olsun, hangi meslekten olursa olsun diplomasını iptal edeceksin.
Çünkü o görevin insanı değildir.
Yetersizdir, etkisizdir, bilinçsizdir…
İnsana zarar verir!
Örneğin, sattığı üründe hile mi var, bir daha asla o işi yapmasına asla izin vermeyeceksin.
Lisansını, yetkisini iptal edeceksin bir daha o işi yapamayacak..
Eksik malzeme kullanıp bina mı yaptı?
Tüm izin belgelerini iptal edeceksin, bir kulübe dahi yapmasına asla izin vermeyeceksin.
İhmal edip insanı sağlığından eden sağlık çalışanı mı oldu, o meslekten anında çıkaracaksın.
Bilerek yapıyorsa ettiği yeminle kendine ters düşmüştür kimseye fayda gelmez,
Bilmeden yapıyorsa bilgisini geliştiremediğinden dolayı yine kimseye bir faydası olmaz o meslekten çıkaracaksın.
Kim olursan ol, ne iş yaparsan yap, işini severek ve olması gerektiği gibi yapacaksın!
Sevmeden yaparsan, eninde sonunda sıkıntısı çıkacaktır.
Örneğin doktorsa kesinlikle hastasını iyi edemeyecek,
Polis ise, zor kullanabilecek,
Öğretmen ise, dersi eksik anlatacaktır.
Karar verme de etkiliyse yanlış karar verecektir.
Eğitimin tam olacak,
İnsana, yaşama saygında eksiğin olmayacak…
Bunun başka yolu yok…
İşini adam gibi yapmayandan o işi alacaksın…
Hileye, görgüsüzlüğe, şımarıklığa asla geçit vermeyeceksin
Çünkü onlar önce çevresine, sonra topluma zarar verirler
Ve zararlı kişiler aynı devam ederse kötü kişilere cesaret vermiş olurlar, çoğalmalarına neden olurlar.
Beyaz bir kâğıt da bulunan tek bir siyah nokta nasıl göze çarpıyorsa çirkin şeylerde o siyah nokta gibi göze çarpar.
Önemli olan o tek bir noktayı büyümeden silebilmektir.
*
Güney Afrika’da bir üniversitenin girişindeki bir yazıdan söz edilir.
Ve o yazıda şöyle denir:
“Bir ülkeyi yok etmek için atom bombasına veya uzun menzilli füzelere ihtiyaç yoktur.
Bunun için eğitim seviyesini düşürmek yeterli olur.
Öğrencilere kopya çekilmesine müsaade etmek yeterlidir.
Bunun sonucunda ise,
Hastalar doktorların elinde can verir,
Binalar mühendislerin elinde çöker,
Para ekonomistlerin elinde kaybolur,
İnsanlık akademisyenlerin elinde ölür,
Adalet hâkimlerin elinde kaybolur.
Eğitimin çökmesi bir ulusun çöküşüdür...
