Gazeteci eleştirir, gazeteci araştırır. Çünkü bizim işimiz budur. Ama işimizi yaparken sadece bir tarafın hoşuna gidecek şekilde değil, objektif olarak hareket etmek zorundayız. Bu yüzden bazen eleştiriliriz, bazen takdir ediliriz. Ancak görüyorum ki, bazı belediye başkanları ve siyasetçiler, gazetecileri sadece kendilerine gerektiği zaman hatırlıyor. Diğer zamanlarda ise görmezden geliyor, hatta yok sayıyorlar.
Belediyeler, yaptıkları hizmetleri duyurmak ister. Ama bazıları, sanki böyle bir dertleri yokmuş gibi davranıyor. Hatta, biz gazeteciler haber yapmaya çalışırken, sanki onları zorla gündeme getirmek istiyormuşuz gibi düşünüyorlar. Öyle düşünmeyin lütfen! Bizim işimiz bu. Çabamız, haber yapmak. Ancak şunu da hatırlatmak isterim: Aynı görüşte ya da yakın düşündüğümüz siyasetçilerin, bizim sürekli sırt sıvazlamak zorunda olduğumuzu sanması büyük bir yanılgıdır. Eleştirdiğimizde de düşman ilan edilmemeliyiz.
Bir de basını tamamen yok sayanlar var. Konuşmalarında, protokol düzenlerinde, hatta belediye personeline karşı tutumlarında bile basın mensuplarını görmezden gelenler… Peki neden? İşlerine gelmediğimiz için mi? Gazeteciler, sadece güzel haberler yapacak birer propaganda aracı mı olmalı? Unutmayın, siz o makamlara gelirken, kendinizi halka tanıtmak için basına ihtiyaç duymadınız mı? Seçim süreçlerinde bizleri arayıp projelerinizi anlatmak için saatler harcamadınız mı? O zaman basın önemliydi de, şimdi mi önemsiz?
Özellikle etrafına görünmez bir duvar ören belediye başkanlarına seslenmek istiyorum. Öyle bir koruma kalkanı oluşturuyorsunuz ki, gazeteciler yanınıza bile yaklaşamıyor. Bırakın röportaj yapmayı, fotoğraf çekmek bile imkânsız hale geliyor. Ama siz halkın içinde olmanız gereken insanlarsınız. Biz de o halkın bir parçasıyız. Biz sadece işimizi yapmaya çalışıyoruz.
Lütfen, sadece 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde ya da 24 Temmuz Basın Bayramı’nda hatırlamayın bizi. Basını yok saymak, toplumun haber alma hakkını yok saymaktır. İşimizi yapmamıza engel olmayın, tam aksine destek olun. Çünkü biz gazeteciler, her zaman burada olacağız, gördüğümüzü yazmaya devam edeceğiz. Siz görmek istemeseniz bile…